
yeni doğan dönemi dahil olmak üzere her yaşta görülebilen yaygın, çok bulaşıcı, viral bir hastalıktır. Etken herpes virüs ailesinden varisellazoster virüsü adlı bir virüstür.En sık okul öncesi yaşlarda görülür. Hastalığın en fazla görüldüğü yaşlar 5 yaş civarıdır. Buna rağmen ileri yaşlarda da görülmesi sözkonusudur. Kuluçka dönemi 10 – 21 gündür. Ancak hastalık genellikle temastan 14-16 gün sonra başlar. Hassas olan hemen bütün çocuklarda döküntü yapar. Bu döküntülerin sayısı değişik olabilir. Döküntülerin çıkmasından 24 ila 48 saat önce ateş, halsizlik, iştahsızlık, başağrısı ve bazen karın ağrısı görülür.Ateş orta derecede yüksektir ki bu yükseklik vakaların üçte birinde görülür. Bu belirtiler ilk döküntünün görülmesinden sonra 2 ila 4 gün daha devam edebilir. Döküntü önce topluiğne başı gibi, kırmızı lekeler halindedir.Bunların çoğu birkaç saat içinde papül dediğimiz kabarık, kırmızı görüntüyü veya vezikül şeklini alır, yani içi sıvı ile dolar ve vücuda dağılır.Yayılma önce yüz ve saçların arasından başlar, sonra aynı gün sırt, göğüs, karın, kol ve bacaklara doğru yayılır; yani merkezden etrafa doğru sentripedal denilen bir dağılma şekli vardır. Veziküller, yani içi sıvı dolu su çiçeği döküntüleri, ince duvarlı şeffaf olup yuvarlak veya oval şekildedir; kendiliğinden kolayca açılabilir ve içlerinden berrak bir sıvı akar. Eğer bu sıvı akmaz da vezikül kendi halinde kalırsa ortasında göbeklenme görülür. İlk döküntüleri izleyen günlerde hafif ateş yükselmesi görülebilir ve sonra başka döküntüler de çıkar. Döküntülerin bir kısmının üzeri giderek kurur ve esmer bir kabukla örtülür. Su çiçeği döküntülerinin bir özelliği vardır; döküntülerin herbiri ayrı bir yaştadır. Bu nedenle yeni döküntü çıkarken diğer döküntü göbeklenir veya öteki döküntü kabuklanır; dolayısıyla değişik bir tablo ortaya çıkar, bu tabloya yıldız haritası denir. Su çiçeği döküntüleri boğaz, yanak, dudak, dişeti, dil, damak, gırtlak ve genital organlarda bile çıkabilir. Ses telleri kenarında olursa su çiçeği krupu adını alır. Döküntülerin devamı ortalama 6 gün kadardır. Kabuklar iki haftada düşer. Bu döküntüler genelde kaşıntılıdır.Hastalıkta ortalama döküntü sayısı 300 kadardır. Bu sayı 10 ila 1500 arasında değişebilir. Büyük yaş gruplarında, döküntü sayısı daha fazla olur, yeni döküntülerin ortaya çıktığı süreç daha uzun bir süreçtir ve yaş ilerledikçe hastalık daha ağır seyretme meylindedir. Egzamalı çocuklarda veya yakın zamanda güneşte yanmış çocuklarda döküntülerin daha yaygın olarak görüldüğü bilinmektedir. Kabuklar döküldükten sonra o bölge derisinde renk açılması veya kahverengileşme (hiperpigmentasyon) görülebilir. Bu geçici bir durumdur; bir kaç gün veya hafta sonra deri normal rengini alır. Eğer döküntünün içindeki sıvıda mikrop çoğalırsa veya çocuk kaşır da bu şekilde döküntü enfekte olursa o zaman su çiçeği ile ilgili ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir.
biz geçen sene temmuz ayında çıkarttık tam tatil sırasında çok problemli geçmedi allahtan.Yiğitin en çok kol ve bacaklarında dküntü oldu tabi biz su çiçeği olduğunu anlayana kadar girdiği havuzun klorlu suyuda döküntülerimizi çok kötü hale getirdi ama 2 hafta içinde kabuklandı ve döküldüler hiç izde kalmadı o yüzden çok mutluyum
1 yorum:
Geçmiş olsun gerçi geçensene geçirmişler ama
promlemsiz atlatmış olmalarına sevindim
İyi haftasonları
Yorum Gönder